30 Mart 2008 Pazar

Berliner Frühlingsfest / Berlin İlkbahar Festivali







Her ne kadar bahar geldiğini henüz bizlere hissettiremese de biz bugün Kurt-Schumacher Damm festival alanında düzenlenen 40. Berlin İlkbahar Festival'ine gittik.







Hemen girişte yeralan bu devasal kaydıraktan bir tür çuvalla kayılıyor. Dila tek başına binemez diye biz de ona eşlik ettik.




Şekerlemeciden bir görüntü







Dila ördek avlarken



Dila ve Şanser ejderhada


Bizimkiler oyuncak almaya çalışıyorlar...


Bu sefer dönmedolaba binmedik!





Sena ve kurbağa prens




























Krep ve waffelcı






Yemek molası, waffel güzeldi.














28 Mart 2008 Cuma

Oberbaum Brücke ve Spree Nehri



Havalar mevsim normallerine döndü bugün Berlin'de. Bizde Dila'yı anaokulundan alıp Schöneberg'de bir parka gittik. Dila 2 aşamalı kaydırağı çok sevdi.




Eve dönüş yolunda Oberbaum Brücke(Oberbaum Köprüsü) üzerinde trafik sıkışınca, çok sevdiğim bu köprünün fotoğraflarını çektim. Spree Nehri üzerinden geçen bu köprü bana herzaman çok masalsı gelmiştir, kulesine her baktığımda sanki Rapunzel çıkıp saçlarını oradan aşağı doğru uzatacakmış gibi geliyor...









Oberbaum Brücke yakınındaki bu binaya ilk gelen Türk işçilerimiz yerleştirilmiş, girişin üzerindeki 'Hoşgeldiniz' yazısı hala duruyor.



26 Mart 2008 Çarşamba

Potsdamer Platz

Bugün gezmeye Potsdamer Platz`a gittik. Berlin`in modern yüzünü yansıtan bu merkezde yok yok. 2. Dünya Savaşı sırasında burası birkaç bina haricinde yerle bir olmuş, hatta Berlin duvarı burayı ikiye bile ayırmış. Birleşmenin ardından Potsdamer Platz tekrar eski havasına bürünmüş ve yapılan yeni binalar sayesinde çok da güzel bir merkez olmuş. Öncelikle Sony Center'ı bir geziyoruz. Dila avlusundaki su ve ışık gösterili havuzu çok seviyor.7 binanın iç içe geçmis bir görünüm sunduğu Sony Center'da cam ve çelikten kubbeli bir çati avlusunun üstünü kapıyor.Bu komplekste Film ve TV Müzesi, sinema, 3 boyutlu sinema, 4 katlı bir Sony mağazası, kafe ve restorantlar ve bir de Legoland Discovery Center bulunuyor.




Legoland Discovery Center Berlin'e geçen sene açıldı. Giriş bileti normalde büyükler icin 14,50 €, çocuklar için 11,50 €. Ama giriş biletini internetten 7,50 € ya almak mümkün(sadece haftaiçi için geçerli). Kapalı olan bu mini Legoland 2 katlı ve içinde birçok atraksiyon mevcut, biz bir kere gittik ve çok eğlendik.

Sony Center'dan çıkar yolun karşısına geçerseniz az ilerde Potsdamer Platz Arkaden var, burası birçok markayı bulabileceğiniz bir alişveriş merkezi. Gelmişken burayıda bir gezdik, üst kattaki İtalyan dondurmacasında dondurma yedik.


Dışarı çıkınca yapay bir göldeki(Piano Gölü) balıklara baktık, biz gelmeyeli birkaç kafe açılmış çevresine.

Not:Tren istasyonunun yakınında yere dikkatli gözlerle bakarsanız bir zamanlarki Berlin duvarının izlerini görebilirsiniz.



Lego Fabrikası











Miniland Sony Center













Miniland





Biraz da safari...













Sony Center'dan birkaç görüntü

25 Mart 2008 Salı

Berlin`de Kar Var...





Mart ayının sonu geldi ama buralara kar yağıyor. Sanki kar ve soğuk hava bu kış yapamadığını yapıyor Berlin'e. Önceki senelerin aksine bu kış daha ılıman ve yağışsız bir kış geçirdik.

Havalar böyle değişince ailecek şifayı kaptık.

Bu soğuk havada şöyle sıcak bir çikolata iyi giderdi. Sıcak çikolata deyince aklıma Gendarmanmarkt'taki Fassbender&Rausch (www.fassbender-rausch.de) çikolatacısı geliyor, bir aile şirketi, 4 kuşaktır bu işi yapıyorlarmış. Bence Berlin'e her gelenin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. Alt katta mağaza kısmı bulunuyor, aklınıza gelebilecek tüm çikolata çeşitlerinin yanı sıra Alman Meclis Binasının çikolatadan yapılmış maketi ya da Titanic gemisinin maketi gibi çikolatadan yapılmış sanat eserleri de mevcut.

Üst katta ise çikolata kafe ve Avrupa'nın ilk ve tek çikolata restorantı bulunmakta. Kafesinde içeceğiniz gerçek sıcak çikolata tek kelime ile mükemmel.
Ayrıca tartları da denemekte fayda var. Marzipanlı tart ve acı çikolatalı tart benim favorilerim arasında.Fiyatlar bu lezzete göre bence uygun. Tartlar 3,75 €, sıcak çikolata çeşitleri ise 3 € civarında. Yolunuz düşerse adresleri Charlottenstraße 60 10117 Berlin.

Çikolata Volkanı

Gedächtniskirche



23 Mart 2008 Pazar

Eski Bir Cam Ocağı - Museumdorf Baruther Glashütte




Geçtiğimiz günlerde çevremizi gezelim görelim kapsamında eski bir cam ocağını ziyaret ettik. Aslında gittiğimiz yer olan Museumdorf Baruther Glashütte http://www.museumdorf-glashuette.de/ bir nevi açık hava müzesi. Berlin'e yaklaşık 70 km uzaklıkta bulunan bu müze köyüne giriş ücretsiz.


Cam Müzesi



Biz sadece cam müzesine girişte kişi başına 6 Euro gibi bir ücret ödedik(çocuklar için 3 Euro). Bu ücret karşılığında hem müzeyi geziyorsunuz hem de size hatıra olarak şefaf camdan yapılmış minik hayvan figürü veriyorlar.
Cam ocağında camdan bir objenin nasıl yapıldığını izlemek hem bizim için hem de Dila için oldukca ilginç oldu. İzlerken bir yandanda cam ve camcılık sanatı üzerine bir sürü bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Biz denk gelemedik ama düzenlenen bazı etkinliklerde siz de cam üfleyebiliyor ya da camdan boncuklar yapabiliyormuşsunuz. Benim en hoşuma giden cam üflemenin ne kadar zor bir iş olduğunu anlayabilmemiz için hazırlanan bir düzenek idi.
Ayrıca bu ocakta yapılan objeleri satın alabiliyorsunuz.
Köyde her ev başka bir etkinlik düzenliyor. Mesela keçe evinde yün nasıl eğrilir onu görebiliyor, keçeden yapılmış çeşitli objelerden satın alabiliyorsunuz. Başka cam sanatlarının canlı olarak izlenebileceği atölyelerin yanı sıra çömlek, sabun, keten vb atölyeler de mevcut. Kısaca her evde başka bir süprizle karşılaşıyorsunuz.
Biz kiralamadık ama bisiklet kiralamak da bu köyde mümkün.
Köyü şöyle bir turlayıp özgür tavuk yumurtalarından aldıktan sonra ateş karşısında kahvemizi yudumlamak çok keyifli idi.



Birazda Berlin ve Çevresi

Berlin'in simgesi olan ayısını heryerde görebilirsiniz



2000 yılından beri Berlin'de yaşamaktayız, iki kızımız da burada dünyaya geldi. Hatta Türklerin merkez mahallesi olarak bilinen Kreuzberg'deki bir hastanede dünyaya geldiler. Şu an oturduğumuz semt Friedrichshain,Ostkreuz tren istasyonuna çok yakınız. Berlin'in en canlı sokaklarından birinde oturuyoruz diyebilirim, özellikle yazın oldukca canlanıyor sokağımız. Tabii bunda çevredeki otel/hostellerin ve tren istasyonunun katkısı büyük.
İnsan çocuk sahibi olunca gezmelerini de çocukların zevk alacağı etkinlikler doğrultusunda yapıyor. Hal böyle olunca haftasonu gezmelerimizin boyutu da değisti. Bizde bu sayede farklı bir Berlin'i tanıdık. Aslında Berlin çok renkli bir şehir. Diyebilirim ki özellikle İstanbul'dan gelip de burada yaşayacak bir insan için(bizim gibi) Berlin ideal, çünkü Almanya'daki diğer şehirler Berlin kadar yaşayan bir şehir değil bence. İşin garip yanı Türkiye'den bu şehre hiçbir tur düzenlenmiyor, bana kalırsa gezecek görecek o kadar çok şey var ki. Biz burada kaldığımız sürece hemen hemen bütün arkadaşlarımız ziyaretimize geldi, biz de elimizden geldiğince onlara Berlin'i gezdirmeye çalıştık. Hepsi de beğeni ile döndüler. Arkadaşlarımızın çoğu Berlin'e tatile gelirken insanlar 'Berlin'de ne göreceksiniz ki, başka yere gitseydiniz ya tatile' demişler. Ama her gelen görüyor ki bu şehirde gezilecek, görülecek çok şey var…
Ben de sitemde aslında biraz da bir nevi kültür elçiliği yapmak istiyorum. Berlin'e geleceklere ya da gelmeyi planlayanlara bir şekilde yardımcı olabilirsem ne mutlu bana.

Potsdamer Platz/Sony Center

Berliner Dom



18 Mart 2008 Salı

Berlin'in Yaya Trafik Işıkları

Berlin'e ilk geldiğimde dikkatimi çeken şeylerden biri de eski doğu Berlin'deki yaya trafik ışıkları olmuştu. Alıştığımız ışıklardan çok farklı idi. Almanlar birleşmenin ardından bu ışıkları değiştirmemişler, hatta Berlin'in simgelerinden biri haline getirmişler.




















Dila'yı anaokuluna bırakırken hava 0 derece idi. Biraz ısınınca Sena ile yürüyüşe çıktık, tabii o bana bebek arabasında eşlik etti. BVG'nin(İstanbul'un
İETT'si olarak kabul edebiliriz) evvelsi hafta yaptığı grev bitmiş, şehir tekrar kendine gelmişti.











Öğleden sonra Dila anaokulundan geldi. Elinde bir sepet vardı, Paskalya Bayramı sebebiyle okulda elişi sepet yapmışlar, içinede çikolata koymuşlar. Tabii henüz Dila olayı idrak edemiyor. Alman çocukları tıpkı Noel gibi bu bayramı da merakla bekliyorlar. Evlerde yumurtalar boyanıyor, bahar dalları alınıp üzerine yine baharı simgeleyen çeşitli süsler asılıyor ve çocuklara hediyeler alınıyor...






Ve tavşanın hazin sonu...