30 Ağustos 2008 Cumartesi
Ve yine Berlin günleri
16 Ağustos 2008 Cumartesi
Yalıköy
Düştük yollara, Büyükçekmece'den Çatalca istikametine doğru gitmek gerekiyor. Bizim evden yol yaklaşık 80 km sürdü. Karadeniz'in yeşilliği hissediliyordu. Deniz de tipik Karadeniz'di, pek yüzülecek gibi görünmüyordu.
Esnafa sorduk, gezilecek görülecek bir yer var mı diye, kaleleri varmış. Onun dışında ben fazla cazip bir mekan olarak bulmadım.
Sahilde birkaç tane balık restorantı var, biz rastgele birine girdik, karnımız toktu zaten, birşeyler içeriz demiştik. Ama dayanamadık hafif birşeyler de sipariş ettik. Ediz ve Dila'da restorantın salıncağında sallandılar...
10 Ağustos 2008 Pazar
Özder Ailesi ziyaretimize geliyor
Dila ne zamandır cesaret edemediği tromboline binmeye cesaret etti.
Dostlarımızla birlikte güzel bir gün geçirdik.
5 Ağustos 2008 Salı
Edremit-Yenice Yolu
Yol üzerinde tek tük yemek yenecek yerler var, biz gözümüze 'Gülsüm Ananın Yerini' kestirdik. Gözleme ve çoban kavurma yedik, yanında da ayran. Hepsi çok lezzetli idi, Gülsüm Ananın ellerine sağlık. Ailecek işletilen bir yer, ayrılırken Gülsüm Ana izlenimlerimiz için hatıra defterlerine yazmamızı rica etti, şöyle bir göz attım, epey bir geleni gideni varmış.Dila hemen kendine bir salıncak buldu.
Yolumuza biraz daha devam ettik, Kalkım Köyüne geldik, ne var ne yok diye biraz gezindik, seyyar kuyumcuyu çok ilginç bulduk...
4 Ağustos 2008 Pazartesi
Dila'nın 4. Yaşgünü
Aslında Dila'nın doğumgününü Sena'nınki ile birlikte kutlamıştık. Ama yine de kendi doğumgününün farklı bir tarihte olduğunu bilsin diye birlikte küçük kekler hazırladık. Dila süslemede bana yardımcı oldu.
Akşamüstü Güre'de bulunan Kalkım Kilim Evi'ni ziyaret ettik. Dila halı tezgahının nasıl birşeye benzediğini yakından görmüş oldu.
Sena bu aralar akşam uykysuna şiddetle direniyor. İşte ilk kez oturarak uykuya daldı...
1 Ağustos 2008 Cuma
Darıdere Gezisi
Akşamüstüde Darıdere'ye doğru yola çıktık. Aldığımız bilgiye göre Narlı Köyünden sonra 14 km toprak bir yolda gidecekmişiz. Toprak yola vardık, manzara müthiş, her taraf çam ormanı.
Toprak yolda 14 km git git bitmiyor, acaba Darıdere Mesire Yerini geçtikte biz mi görmedik diye şüpheleniyoruz. İyiki de Sena ve annem gelmemişler diye düşünüyorum.
Ve nihayet Darıdere'deyiz, giriş ücreti olarak 6 YTL ödüyoruz. Burada piknik alanının yanı sıra kamp yapma alanı da mevcut. Doğrusu hava çok güzel, mis gibi çam kokuyor ve cep telefonları çekmiyor, ne güzel...
Tesisde oturup birer çay içiyoruz. Aslında dağlardan gelen suyun doldurduğu bir havuz da mevcut ama havuza giden yoldaki merdivenler Dila ile çıkılabilecek cinsten değil, oysaki Dila soğuk dağ suyuna girmeye pek bir hevesli idi.