İlk hedefimiz meşhur mimar Friedensreich Hundertwasser'nın eserlerinden biri olan 'Die grüne Zitadelle'. Viyana'ya gittiğimizde Hundertwasser evlerini görmek kısmet olmamıştı, doğrusu rengarenk ve değişik biçimlerdeki eserlerini görmeyi çok istiyordum. Bu binanın diğer bir özelliği de Hundertwasser'nın ölmeden(2000) önce gerçekleştirdiği son çalışması imiş.
Binanın avluları arasında kısa bir tur attık, her birinde farklı bir hava bizi bekliyor.Ardından Alter Markt isimli bölgeye doğru yürüyoruz. Meydanda 'Altın Binici' heykeli ve 'Altes Rathaus(Eski Belediye Binası)' bizi karşılıyor. Ve son olarak 'Magdeburger Dom' hedefimiz. Bu kilisenin özelliği Almanya'daki ilk gotik mimariye sahip katedral olması imiş. Yapımına 900'lü yıllarda başlanmış.
Şehir Berlin'e oranla daha temiz ve sakin. Yaş ortalaması da epey yüksek gibi geldi bize. Yarım günde gezilebilecek bir şehir. Bir kaç tane de güzel parkı varmış ama kışın gezmesi pek cazip olmaz diye gitmedik. Senamız, babaanne ve dedesinin elinden tutup Magdeburg caddelerinde yürüdü.Eski bir posta kutusu...
2 yorum:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Resim:Otto-der-grosse-landet-bei-magdeburg_1-800x527.jpg
Maşallah Sena'ya ne güzel ellerinden tutmuş yürüyor. Posta kutuları çok güzel. Bende Viyana'da görememiştim evleri. Gerçekten çok farklı güzel görünüyor. Seramik bölümler çok çok güzel.Neden bu evin magnetini yapmamışlar sanki :((
Yorum Gönder