30 Ekim 2010 Cumartesi

Atatürk'ün Doğduğu Ev


Aslında dün yani 29 Ekim'de görmek istemiştik Atamızın doğduğu evi. Ama Selanik'e geç varınca bugüne kaldı. Kahvaltının ardından yola çıkıyoruz. Atatürk'ün doğduğu ev konsolosluğumuzun bahçesi içinde, içeri girince yetkililer pasaportlarımızı alıyorlar. 3 günlük tatil sebebi ile bizim gibi birçok ziyaretçi var. Bir gurupla giriyoruz içeri.

Görevlilerin söylediğine göre 1 ay içinde restorasyon başlıyacakmış. İlkokul 1. sınıftan beri kitaplarımızda resmini gördüğümüz bu evin dışardan görünüşü hafızamdaki gibi. Görmek bu güne kısmetmiş.
Aynı sokakta şirin bir kafe var, burada oturup Revna'nın mamasını içirdik.

Bir seyyar satıcı
Sokak isimleri hem kendi alfabeleri ile hem de latin harfleri ile yazılı.

İşte daracık buracık Selanik sokaklarından çıkarak dönüş yoluna koyuluyoruz.
Bu arada komşuda yakıt fiyatları bizden ucuz.

Komşuda manzaralar heryerde güzel değil. Fotoğrafını çekemedim ama mesela simit açıkta satılıyor, hatta gazete kağıdının üzerine sermişlerdi simitleri. Arabalarda çocuk koltuğu uygulaması konusunda en az bizim kadar duyarsızlar; araçlarda önde kucakta, arkada ayakta çocuk görmek mümkün. Her ne kadar bu resşmde motosiklet sürücüsü kask takmışsa da genelde takmıyorlar. Erkeklerin ellerinde tesbih var. Çoğu birkaç Türkçe kelime biliyor. Ezel dizisini izliyorlar. Türk olduğumuzu öğrenince ayrı bir ilgilendiler gittiğimiz yerlerde. Ne de olsa komşuyuz...


Ve Türkiye...

2 yorum:

yesim dedi ki...

Ne güzel Arzu'cum Atatürk'ün evini de görmüşsünüz. Keyifli bir yolculuk olmuş. Komşunun çoğu yerleri bizden daha kötü durumda demek.

Gezgiçler dedi ki...

Evet yolculuk keyifli idi. Burada saganak yagmur varken oralari günlük güneslikti...