1 Ağustos 2014 Cuma

Londra - 4. Gün

 Turist olmak da zor iş aslında. Merak ettiğin yerleri listele, program yap sonra da gez dur. Ama gezmek yeni yerler görmek gibisi de yok. En sevdiğim şeylerden biri. Bu satırları gezimizden 2 ay sonra yazıyorum amma da gezmişiz demekten alamıyorum kendimi. Hakikatende acayip yorularak dönüyorduk otele...

 Bugün turumuza London Eye ile başlıyoruz. Tabii biletleri yine online olarak aldık böylece uzun bekleme kuyruklarından kurtulmuş olduk.







 Ve yükselmeye başlıyoruz.

 Tam tur 30 dakşka kadar sürüyor ve adamlar resmen para basıyorlar. London Eye'dan inince Big Ben'e doğru yürüdük, ikisi çok yakın birbirine.


West Minister Abbey i de görüp yürümeye devam ediyoruz.


Şık İngiliz teyzeler





 Downing Street
 Horse Guard


James Park'a geçip kafesinde bir mola verdik.




Buckhingam Sarayı'ndan da geçiyoruz. Sarayın mağazası çok güzeldi. Teneke kutulara bayılan biri olarakdan ordan da çay almadan edemedim.








Londra'ya gelmişken Harrods mağazasına girmeden olmazdı. Bir katta sadece kendi hediyelik ürünleri satılıyor.



 Harrods'dan sonra Hilton Otelinde Afternoon Tea denilen 5 çayına gittik. Bu da hayallerimden biriydi, Londra'da 5 çayı. Ama hayalim yıkıldı sayılır çünkü çayın verildiği mekan sevimsizdi bana göre. İstediğiniz türde çay servis ediliyor. Çeşitli sandviçler, ekler, bir tür üzümlü çörek olan scones, reçel ve clotted cream dedikleri kremalı tereyağına benzettiğimiz bir tür yağ da servisin içinde.





 Afternoon Tea' nin ardından otelde biraz dinlenip gece gezmesine çıkmak için hazırlandık. Akşam Soho 'ya gitmek niyetindeyiz.




 Bu akşam yemeğimizi Meksika restorantından yana yaptık. Chquto isimli bir restorant gözümüze güzel göründü ve hislerimizde yanılmadığımızı anladık.



9 yıl meksika restorantı işleten eşim de beğendiğine göre gerçekten iyiydi...


Yediğimiz restorant M&M Worlds e çok yakındı, bu saatte çoktan kapanmıştır derken açık görünce içeri dalıverdik.
İngiltere'ye özgü bir marka olmadığı ve ürünler gereksiz pahalı olduğu için hiçbirşey almadan sadece gezdik. Mağaza tam bir renk şöleni.


Ve geceyi Londra sokaklarında sonlandırdık...

Hiç yorum yok: