Pegasus havayollarının sabah uçağı ile 3 saat 40 dakikalık bir yolculuk sonrasında Madrid Barajas havalimanına vardık.
Şehir merkezine gitmek için birçok opsiyon var, mesela taksi yaklaşık 30 euro tutuyor. Biz metroyu tercih ettik, otelimize 1 adet aktarma ile varabiliyorduk. Alan çıkışında devasa otomatlar karşıladı bizi.
Havalimanından şehir merkezine gitmek için kişi başı 3 Euro ödüyorsunuz, normalde 12,20 Euro olan 10 luk metro kartı ikimiz için 18,20 Euro ya geldi. Kısaca havalimanından şehir merkezi metro ile 4,20 Euro.
Otelimiz Plaza de Espana ya çok yakın olduğundan tek aktarma ile vardık. Otelimizi burada seçmemizin sebebi gezilecek heryere yürüme mesafesinde olması.
Yol ve otele yerleşme derken saat 16:00 ya geldi.
Bu gezimizde harita taşımak yerine Google Maps i deniyeyim dedim. Önceden gezmek, görmek istediğim yerleri işaretledim. Telefonum "uçak modu" nda olduğu halde işaretlerim kaybolmadı. Gitmek istediğim yerin kaç metre mesafede olduğunu ve hangi yönde kaldığını görebildim. Yarı navigasyon gibi oldu.
İlk hedefimiz Churros u meşhur olan San Gines isimli tatlıcı idi. 1894 den beri hizmet veren bu tatlıcı her daim dolu ve neredeyse 24 saat açık.
Şanslı iseniz kuyruk beklemek zorunda değilsiniz. Önce siparişinizi veriyor sonra yerinize oturuyorsunuz, garsonlar siparişinizi getiriyor.
Biz bir porsiyon Churros sipariş ettik,yanında cappucino ile güzel gitti. Ama burada ilk kez cappucinoya tarçın ekildiğini gördüm. Churros tulumba tatlısının şekersizi gibi, üzerine pudra şekeri dökülerek ya da çikolataya batırılarak yeniliyor. Diğer günlerde başka mekanlarda da churros yedik ama buranınki gayet hafif ve yağsızdı.
Enerjimizi alıp Puerto del Sol e doğru yürüdük.
Meydan her daim kalabalıkdı. Sokak göstericileri ve kuru kalabalıkdan başka bizim için bir esprisi olmadı.
Meydanda bulunan ayı ve yemiş ağacı şehrin simgesi. Berlin den sonra simgesi ayı olan bir şehir daha görmüş oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder