25 Ocak 2009 Pazar

Antwerpen


Purmerend ile Antwerpen arası yaklaşık 150 km. Hollanda'dan Belçika'ya geçtiğini insan anlamıyor bile, sadece değişen araç plakaları oluyor galiba. Avrupa genelinde Pazar günleri mağazalar kapalı oluyor. Bizde yola çıkarken acaba bomboş bir şehirle mi karşılaşacağız diye endişeliydik ama şehir umduğumdan daha canlı idi .
Araba için bir park yeri bulduktan sonra şehir merkezine doğru yürüyoruz.
İlk geldiğimiz meydan Handschoen Markt, burada bir katedral karşılıyor bizi. Merak edip şöyle bir içeri giriyoruz. Meydanda birkaç tane hediyelikçi mevcut. Ayrıca birbirinden güzel dantel işlerinin satıldığı bir kaç küçük dükkan daha var. Kuzen Özlem bu dantelleri asıl Brügge'de görmem gerektiğini söylüyor.
Yine yemek vakti, bildiğinden şaşma diyerek Vapiano'da karar kılıyoruz. Çalışanlar Berlin'dekine göre daha güler yüzlüler. Belçika'ya gelmişken meşhur tatlıları waffel'ı denemeden olmaz. Ama hayal kırıklığına uğruyorum, tadı kokusu kadar güzel değil, hamur gibi. Bu konuda da Berlin'deki waffellar birinci.
Şehre girişte gördüğümüz sahildeki dönmedolap Dila'nın dilinden düşmedi. Kuzen, Dila ve ben devasal dönmedolapa bindik. Böylece bu liman şehrinin tahminimden daha büyük olduğunu kuşbakışı olarak gördüm. Tabii bir yere çalışmadan gidersen böyle olur! Ama çalışmadan gidincede insan orayı da görmeliyim burayı da görmeliyim stresinden kurtuluyor. Kalabalık nereye sen oraya sakin sakin geziyorsun...
Limanda bulunan denizcilik müzesinin girişinde Güliver karşılıyor bizi. Bina sanki şatoyu andırıyor.

Antwerpen(Türkçesi Anvers imiş)'den akşam olmadan ayrılıyoruz...

1 yorum:

DiLeK dedi ki...

Aha!! Ben de diyordum ki, Arzu blogu unuttu mu? Yine yollara dusmussunuz :)))