Güne Sliema'daki Marks and Spencer'ın en üst katındaki MS Kitchen da kahvaltı ile başladık. Sahilde de kafeler var ama manzara burdan harika.
Paskalya dekorasyon ve çikolataları rafları süslemeye başlamış.
Veeee gelelim Playmobil'e. Öncelikle Playmobil 40. yaşını kutlayan bir Alman oyuncak markası. Ben çocukken bunların Türk versiyonu olan Pilsanlar vardı, kardeşimle birlikte oynardık. Playmobil kaliteden ödün vermeyen bir marka ve bence her zaman popüler, çocukların yanı sıra hastası olan büyükler de var. Bir hoşuma giden yanı da sadece Avrupa'da üretimini yaptırıyor olması. Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Malta'da üretiliyor sadece ve 3000 çalışanı varmış. Daha önceden
www.mutlueller.blogspot.com un blogunda okumuştum fabrika gezisine katılabileceğimizi. Ben de gelmeden önce internetten fabrika gezisine rezervasyonumu yaptırdım. Kişi başı 8,50 Euro ücret alıyorlar bu gezi için ama bu ücrete Playmobil Fun Park'ın kafesinde alacağın bir içecek ve kek/pasta dahil. Bir de mağazadan yapacağın alışverişten % 10 indirim hakkı kazanıyorsun.
Parkın girişinde bu sevimli aile karşılıyor bizi.
Mağazada çeşit bol...
Mağazadan sonra kapalı bir oyun alanı var.
Ve Fun Park statüsünde sayılamıyacak park. Sadece 2 kaydırak, kum havuzu ve birkaç Playmobil figürden oluşuyor. O kadar şaşırdık ki görevlilere park bu kadar mı diye sorduk.
Kafesi çocuklar için çok güzel.
Her yer Playmobil...
Ve bizim gibi büyük çocuklardan oluşan grubumuz ve tur rehberimizle fabrika turumuz başlıyor. 1000 kişinin çalıştığı fabrikada ve çoğu makine 24 saat görevdeymiş. Bu fabrikada ağırlıklı olarak Playmobil figürler üretiliyor bir de Playmobilin küçük çocuklar için ürettiği bir seri olan Playmobil 123. Hammaddenin eritilip kalıplara dökülmesinden, boyama, paketlenme aşamasına kadar tüm aşamaları gezdirdiler. Etrafta bir sürü minik kol, bacak ve kafa görmek çok garipti. Maalesef fabrikada fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktı. Gezi sonrasında hatıra olarak kendimizin monte ettiği figürleri hediye ettiler.
Fabrika gezisinden sonra istikamet Zurrieq yakınlarındaki Blue Grotto. Burada da ayrı bir manzara var.
Ve St.Julian's'daki Spinola Bay'den gece manzarası.
Paceville ve gece hayatı...
Ve Malta'daki son günümüz, uçağımız öğleden sonra kalkıyor. Biz de tekrar Valetta'ya doğru yola çıkıyoruz. Hedef Upper Barrakka Gardens. Arabayı sahilde bırakıp parkın asansörü ile yukarı yani parka çıkıyoruz. Asansör için kişi başı 1 Euro ödüyoruz.
Hergün saat 12'de buradan top atışı oluyormuş.
St. John Katedrali
Adanın kapı numaraları ve isimleri...
Valetta sokaklarında biraz daha gezip havalimanına gidiyoruz. Alışverişi son dakikaya bırakanlar için epey seçenek var alanda. Tabii bir de Playmobil mağazası...
3 yorum:
Tüm Malta gezisini okudum. Çok şey sığmış birkaç güne. Biz Roma aktarmalı gitmiştik. Playmobil hakkında zaten öncesinde laflamıştık. Öyle bir eğlence parkı havası yok zaten ama fabrika iyiydi, bizim çocuklar hala konuşuyor:)
Malta ilginç bir ada. Birçok kültürden etkilendiği için her anlamda farklı. Gece hayatına çocuklarla katılamadık ama epey hareketli olduğunu biliyorum. Sizin gittiğiniz kayalıkların olduğu yere biz gitmedik. Birkaç müze gezdik ama. Yazın çok daha cazip olduğunu biliyorum, sahil vs.müsait.
O alışveriş merkezine biz de bir uğradık. Bir şey aramıştık ama ne olduğunu hatırlamıyorum şimdi. Çok tercihim değil zaten AVM ziyaretleri. Ama şu el sanatları köyü hoştu. Orada hem camdan nesnelerin yapımını izledik, çocuklar mest olmuşlardı. Küçük bir şeyler aldık kendimize.
Neyse Malta kafamda güzel bir yer olarak kayıtlara geçti. Çocuklar açısından da öyle. Bakalım tekrar gidebilir miyiz. Bizde plan çok zira:)
Malta`ya gitmek isteyenler için güzel bir rehber hazırlamış oldun:)
Sevgili Semi;
Degerli yorumlarin icin tesekkur ederim.
Bizim de el sanatlari koyune gitmemiz kismet olmadi maalesef, cok merak ettim dogrusu.
daha gidemediklerimizden..ama şöyle bol gneşli bir mevsimde gideriz diye düşünüyorum. yazın çok güzel..
Yorum Gönder