31 Mayıs 2009 Pazar

Karneval der Kulturen (Kültürler Karnavali)

Berlin´e yaklasik 1,3 milyon ziyaretci ceken Karneval der Kulturen yani Kültürler Karnavali´na ilk kez gittik. Önce festival alanini bir gezdik.
Saclarini ördürenler...
El falina baktiranlar...
Dünya mutfaklarindan örnekler
Tahta bir papagani gezdiren ilginc bir adam
El yapimi esyalar
Keceden rengarenk cantalar
Trafige kapanmis olan caddede trafik lambasi altinda birseyler atistiranlar(lamba da hala calisiyor)...
Canli müzikleri ile en begendgimiz stand, Rus standi...
Shiatsu masaji yaptiranlar
Sabunlar
Gecici dövme yaptiranlar
Berlin´in en meshur sosisli sandiviccisi önündeki herzaman ki kalabalik...

Veeee birazdan karnaval gecidi baslayacak, biz de bir kaldirim kenari buluverdik.
Polisler önden gecerek, herkesi kaldirimlarda durmalari icin uyardi.

Ve gecit basladi...








Sena sikildigi icin biz tüm gecidi izleyemedik.
Insanlar pek de ilginc yerlerden seyre dalmisti, iste seyyar tuvaletlerin catisi.

Otobüs duragi tabelasi ve sokak lambasi.

Telefon kulübesi de bu isten nasibini almisti.
Son olarak arabamiza geri dönerken bir gelin arabasi...

24 Mayıs 2009 Pazar

Müggelturm ve Müggelsee

Bugün gezi rotamizi dogaclama belirledik ve önce Köpenick istikametine dogru gittik. Bu istikamette iki tane alternatif vardi biri Erkner digeri Müggelsee(Müggel Gölü). Gölden yana tercihimizi yaptik, bu seferde Müggelturm(Müggel Kulesi) tabelasi dikkatimizi cekti, hadi bir bakalim dedik, ne var ne yok...
Arabayi parkettikten sonra 200 metre yürüdük ve bu sevimsiz kule ile karsilastik, acikcasi ben söyle kirmizi tuglali tarihi bir kule bekliyordum.


Kulenin altinda bir büfe vardi, biraz orda oturduk. Insanlar asagi dogru merdivenlerden iniyorlardi, sanirim bu merdivenler Langer See`ye iniyormus. Cocuklarla cikis pek de kolay olmayacagindan arabaya geri döndük.

Müggel Gölünün bu kiyisini da (Rübezahl Iskelesi), kalabalik neredeyse oraya git felsefesinden yola cikarak bulduk, cok da isabetli bir karar olmus, cok hosumuza gitti.

Cocuklar hemen parka girdiler. Dila bu aralar bu tarz iplerde yürümeyi cok seviyor. Bizim cocuklugumuzda parklar salincak, kaydirak ve tahteravalliden ibaretti.



Sena da ablasini takipte...




Göl kenarina gelince bizimkiler ördeklere ve kuguya birseyler yedirme sevdasina düstüler. Yanimizdaki bisküvi ve cubuk krakerler onlara kismetmis.






Biraz yürüyüs yaptiktan sonra waffelin kokusuna dayanamadik ve bir mola verdik göle karsi.