30 Eylül 2008 Salı

İyi Bayramlar

Günlerden beri Dila'ya 'Bugün bayram erken kalkın çocuklar...' şarkısını öğretmeye çalışıyorum. Birlikte geri sayım yapıyorduk kaç gündür ve beklenen gün geldi çattı. Gurbette insan her ne kadar sevdiklerinden uzakta buruk bir şekilde bayramı yaşasa da çocuklarımıza bayramı tüm coşkusuyla yaşatmak gerekli diye düşünüyorum.
Biz de birkaç gün önceden hazırlıklara başladık. Şanser'le çocuklara hediye aldık, Dila ile dün kek yaptık, bayramda ikram etmek için çikolata aldık...
Bugün Dila'yı anaokuluna göndermedik. Uzun zaman bir aradan sonra hep birlikte kahvaltımızı yaptık, Ramazan sonrasında en çok kahvaltıyı özlüyorum galiba.


Tam çocukları giydirirken ilk ve tek bayram misafirimiz olan komşularımız geldiler. Çocukların hediyeleşme merasiminin ardından kahvelerimizi içtik, kekimizi ve böreğimizi yedik.
Misafirlerimizin ardından biz de kendi aramızda bayramlaştık, çocuklara hediyelerini verdik. Dila babasının elini öperek bayram harçlığını aldı.
Bayramda ziyaret edeceğimiz fazla kişi olmadığı için çocukları
Jacks Fun World isimli kapalı oyun parkına götürdük. Giriş çocuklar için 10 Euro, büyükler içinse 3 Euro. Çocuklar jetonlu oyuncaklar hariç herşeye binebiliyorlar. Açıkçası internetten daha cazip bir yer gibi gelmişti ama pek beğenmedim.

28 Eylül 2008 Pazar

Familiengarten Eberswalde

Ailemizin araştırmacı gezgici yani ben bu Pazar ki rotamızı Familiengarten Eberswalde(Eberswalde Aile Bahçesi) olarak belirledim. Berlin'den yaklaşık 50 km uzaklıktaki bu park Eberswalde şehrinde bulunuyor.
Öğlen gibi düştük yollara, şansımıza hava da güzeldi. Şanser'in uykusu olduğundan arabayı ben kullandım, hem de ilk kez navigasyon eşliğinde...
Parka giriş ücretli, büyükler için 2 Euro, 3 yaşından büyük çocuklar için 1 Euro. Park kuzey Avrupa'nın en eski kanalı olan Finow Kanalı'nın kenarında bulunuyor, bu kanal 400 yıl önce inşa edilmiş. Parka girince ilk dikkatimizi çeken dev kaydırak oluyor. 8 yaşından büyük çocukların kullanabileceği oldukça yüksek ve dik bir kaydırak. Kaydıraktan hemen sonra model tren yer alıyor.


Bu vincin merdivenlerinden 30 metre yüksekliğe çıkılabiliyor.
Park, bana modern sanatlar parkı çağrışımı yaptı. Aletler alışılmışın dışında idi, açıkçası bir çocuk parkı için biraz kasvetli buldum.
Ağaçta neredeyse yapraktan çok elma kalmıştı.

Bu dev cep saati 1999 yılında Guiness rekorlar kitabına girmiş ve tam 20 ton ağırlığındaymış. Maalesef teknik bir arızadan dolayı çalışmıyordu.

Birbirinden farklı bisikletlerin olduğu bu alan Dila'nın çok hoşuna gitti. Bir de deniz bisikletini çok sevmiş kızımız.
Şanser'le ben park için bir değerlendirme yaptık ve 5 üzerinden 2 verdik.

25 Eylül 2008 Perşembe

Atta Gidiyoruz

Posted by Picasa
Sena'da hepimiz gibi gezmeyi çok seviyor. Zaten genelde kapının önünde, ayakkabılarla oynarken buluyorum onu. Kapı açıldığı anda poposunun üzerinde seke seke dışarı fırlayıveriyor.
Bu aralar epey bir hareketlendi, yürüme isteği var. 'Gak gak' diyerek bir yere tutunup ayağa kalkabiliyor, koltuğa çıkabiliyor.
Minik kuzum hepimiz yürümeni dört gözle bekliyoruz...

21 Eylül 2008 Pazar

Sena Kamış İle İçmeye Başladı/Welt Kinder Tag





Sena dün ilk kez kamış ile su içmeyi başardı. Daha önceki denemelerimiz başarısızlıkla sonuçlanmıştı.Dün de önce üfledi, sonra kendi kendine güldü. Dila ve benim üflemeyeceksin, hüpppp diye çekeceksin tezahüratlarımız karşısında kamışla içmeyi başardı. O kadar çok hoşuna gitmiş olmalı ki dünden beri herşeyi kamışla içiyor. Bu sabah kahvaltıda da portakal suyunu kamışla içti...

Bugün iftara arkadaşlarımız gelecekler. Hem çocuklarla bir günde tüm yemekleri yetiştirmek zor olur diye, hem de bugün Potsdamer Platz'da gerçekleşen Welt Kinder Tag etkinliğine gidebilelim diye dünden yemek yapmaya başladım. İftar yemeğinde insan çok çeşit olsun diye ayrı bir özeniyor. Çorba olarak yoğurt çorbası yapayım dedim. Ben normalde yoğurt çorbasını nedense hiç tutturamam. Şansıma Ramazan'da yaptığım yoğurt çorbalarım kesilmiyor derken dün gece yaptığım çorba birden kesiliverdi. Ben bu işten birşey anlamadım, ne yapıyordumda kesilmiyordu? Dün ne yaptım da kesiliverdi. Derken hırs yaptım, bir kez daha çorba pişirdim ve rezalet o da kesilivermez mi! Gecenin 12'si olmuş, bir çorbayı tutturamıyorum. O sinirle internete girip yoğurt çorbasının kesilme nedenlerine bakayım dedim, herkes farklı bir yorumda bulunmuş. Nedense tuzunu kaynadıktan sonra katın yorumu aklıma yattı, 3. denemem bu sayede mi desem yoksa tesadüfen mi desem başarılı oldu.


Saat 13:00 gibi Potsdamer Platz'a vardık. Epey bir kalabalık vardı, tüm etkinlikler ücretsiz olduğundan hepsinin önünde upuzun kuyruklar oluşmuştu. Dila trambolinde zıplamak istedi ama en uzun kuyruk ondaydı...






Alba Berlin takımının maskotu martı(sanırım) ile karşılaştık





















Bir otelin standında bu şirin arkadaşlarla şezlonglarda poz verdik. Bu arada İstanbul'da unuttuğumuz Mini'miz de nihayet Şevki Amca ile İstanbul'dan döndü.

Dila, Schmidt oyun firmasının standında yaşıtı bir kız ile yarıştı. İkisine de aynı yapbozdan verdiler, amaç önce tamamlamak. Yarışta şike vardı, kızın abla ve annesi tamamladı yapbozu neredeyse. Ama Dilamız ödül olarak güzel bir yapboz kazandı.

Çocukların çalıştırılmasına karşı olan bir afişle poz verdik.

Zaten bu etkinliğin teması 'Çocuk Hakları' idi.

















Etkinlikte büyük bir alanı da
organik ürünlerin tanıtıldığı standlar
kaplıyordu.




















XXL Donut da böyle oluyormuş!







Eve gelince hemen mutfağa girdim, bir yandan da sofrayı hazırladım. Dila da bana sofra kurmada yardımcı oldu.

17 Eylül 2008 Çarşamba

Danke Schön Etmek



Dila anaokuluna başlayalı tam 1 yıl oldu ama bu 1 yılın 4 ayını Türkiye'de geçirdik. Bu yüzden olsa gerek henüz Almanca konuşmaya başlamadı. Ama günlük konuşmalarımızda arada almanca kelimeleri kullanabiliyor. Bunlardan birini bugün yaşadım ve çok hoşuma gitti.

Sabah dışarı çıkarken postacıya apartman kapısını açtık, postacı da bize 'Danke Schön(Teşekkür ederim)' dedi. Aradan bir kaç dakika geçince Dila 'Anne, sen postacıya kapıyı açtığın için mi postacı bize danke schön etti?' diye sordu. Böylece Dila Türkçe-Almanca lisanını kullanmaya başladı... Bu durum almanca tam olarak oturana kadar devam edecek sanırım, o zamana kadar da epey ilginç cümleler duyacağa benziyoruz.
Komşularımız tekrardan Berlin'deler. Dila bu işe çok sevindi çünkü arkadaşı Çınar'a kavuşmuş oldu. Dün birlikte parkta oynadılar.

13 Eylül 2008 Cumartesi

Gece Bahçesi




Gece Bahçesi(In the night garden) ile bu yaz tanıştık. Akşamüstü saatlerinde TRT1'de çocuk kuşağı programında yayınlanan Gece Bahçesi kısa sürede Dila'nın hayranlığını kazandı. Teletubbies'den sonra BBC tarafından yaratılan bu çocuk programındaki tekerlemeler ve müzik çocukları mutlu bir dünyada yaşayan sevimli karakterlere götürüyor. Bu karakterler Igglepiggle, Upsy Daisy, Makka Pakka, Pontipines, Wottingers, Tombliboos, Ninky Nonk ve Pinky Ponk.
Biz Türkiye'de iken hemen Türkçe VCD'sinden de aldık. Berlin'e gelince acaba burada da almancasını bulabilir miyim diye aradım ama maalesef bir tek internet üzerinden satış yapan sitelerden birinde ingilizce DVD'lerini bulabildim.
Ne varsa Türkiye'de var yani...
Bugün Berlin 15 derece idi. Annemler Altınoluk'talar, telefonda kalorifer yaktığımızı söyleyince inanamadılar çünkü oralar hala çok sıcakmış.

10 Eylül 2008 Çarşamba

Elma Bohçası

Dila anaokulundan gelince parka gittik. Sena yine kumlarda oynadı, Dila'da kah kaydıraktan kaydı kah salıncakta sallandı...
Eve gelince hemen mutfağa girdik. Malum Ramazan ayındayız, insan iftarda mutlaka tatlı arıyor. Ben de bu sefer yeni öğrendiğim 'Elma Bohçası'nı denemek istedim. Dila da herzaman olduğu gibi yardıma girişti. Senamız da bizi ilgiyle izledi. Elma Bohcası pişince görünümü böyle oldu. Tadı da çok güzel...Çayın yanında yenilecek hafif bir tatlı. Yapımı da çok kolay olan bu tatlıya çocuklar da bayıldılar.
Tarifi şöyle:
4 Kişi için
  • 4 adet milföy hamuru
  • 4 adet orta boy elma
  • 2 kahve fincanı dövülmüş ceviz
  • 2 kahve fincanı kuru üzüm
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 2 tatlı kaşığı tozşeker
  • Pudra şekeri

Elmaların kabuklarını soyup, kabak oyacağı ile çekirdekli kısmını çıkarın.Ceviz, kuru üzüm, tarçın ve toz şekerini karıştırıp, elde edilen harcı elmaların içine doldurun. Milföy hamurunu elinizle açıp, ortasına elmayı bütün halde koyun ve bohça biçiminde katlayın. Ortasına da açılmaması için kürdan batırın. 200 derece fırında milföy hamuru kızarıncaya kadar pişirin. Fırından aldıktan sonra üzerine pudra şekeri sepeleyin.

Afiyet olsun



Berlin'den Etkinlik: 21 Eylül'de Potsdamer Platz'da Dünya Çocuklar Günü Festivali varmış.

7 Eylül 2008 Pazar

Sonbaharda Balkonumuz



Sonbahar geldi, Berlin'de kendini tamamen hissettirdi gelişini. Düşen hava sıcaklığı, birkaç gündür yağan akşam yağmurları... Bu yağmurlar İstanbul'a gitse keşke, oradan da buraya biraz sıcak hava gelse.

Balkoncuğumuzdaki saksılara kasımpatı ektik, birkaç renk daha alalım diyoruz. Aslında geçen sene ektiklerimiz yaz başına kadar sağlıklı idiler ama biz tatilde iken kurumuşlar.

Bugün akşamüstü O2 Arena'nın bahçesinde kurulan 'Ramazan Şenlikleri'ne gittik hevesle ama biraz hayal kırıklığı oldu. Standların çoğu açılmamıştı, biraz karmaşa hakimdi. Belki Ramazan'ın sonuna doğru biraz canlanır. İftar çadırında 10 € karşılığında açık büfe Türk Yemekleri sunuluyor.

5 Eylül 2008 Cuma

İlk Okul Alışverişi

Dila bugün anaokulundan elinde bir liste ile geldi. Eğitmenleri okul öncesi çalışmaları için gerekli olacak malzemelerin listesini çıkarmış. Sanki ilkokula başlıyor, çizgili deftere kadar aldık. Almanların standart merakına bu defter olayında da şaşırdım, listede 1. sınıf için çizgili defter yazıyordu, olur mu dedim, yok 2. sınıf... Defter reyonunda görürsünki defterler bile sınıf sınıf ayrılmış, 1. sınıf için olan çizgili defterin satırları birkaç çizgiden oluşuyor ve satırların arası renkli, 2. sınıfların çizgili defterinde ise satır daha az çizgiden oluşmuş ve sayfalar beyaz. Benim bildiğim çizgili defter çizgili defterdir. Velhasılı bugün Şanser'le pek bir duygulandık, fındık kızımız büyümüş de ona okul malzemeleri alıyoruz diye...

3 Eylül 2008 Çarşamba

Dila'nın Anaokulu Etkinliklerinden...




Dila'ya Anaokulunda Doğumgünü Kutlaması

Dila doğumgününüde burada olmadığı için eğitmeni Christina doğumgününü çarşamba günü kutlayacaklarını söyledi. Bu durum Dila'nın çok hoşuna gitti, çünkü bu yıl 3. kez doğumgünü kutlayacaktı.
Dün akşam Dila ile birlikte havuçlu bir kek pişirdik. Bir de oyunlarda çocuklara verilmesi için şekerleme ve minik oyuncak tarzında ödüller aldık.
Sabah Dila heyecanla okula gitti. Eğitmenleri masayı çoktan süslemişti. Doğumgünü çocuğu için özel sandalye bile hazırlanmıştı.




Dila'nın anlattığına göre doğumgünü partisi güzel geçmiş. Arkadaşları ona boyamalı bir yapboz almışlar, eğitmeni gramafon kağıdından bir çanta ve çiçekli taç hediye etmiş, oyunlarda da bir sürü ödül kazanmış...