4 Mart 2014 Salı

Malta 2. Gün

 Kahvaltının ardından yollara düştük. Bu arada Maltaca'da Merhaba 'Merhba' demekmiş. Bir dönem Arapların da bu topraklarda hüküm sürmesinden dolayı etkilenmiş sanırım dilleri.



Bu arada navigasyon almadık ama tabelalar o kadar yetersiz geldi ki keşke alsaydık diye düşündük.
 İstikamet Marsaxlokk. Buranın pazarı Pazar günleri kuruluyormuş, gelmişken pazarı da görelim diye bu geziyi bugüne aldık.
 Patates fiyatları bizden ucuzdu adada...


 El işi örtüler güzel ama bir o kadar da pahalı idi.
 Yine çeşit çeşit helvalar.
 Karnaval burada da buldu bizi, artık danscıları tanıdık.

 Marsaxlokk'un simgelerinden rengarenk kayıklar çok güzel bir manzara oluşturuyorlardı.
Ve kayıkların üzerindeki gözler, inanca göre kötülüklerden koruyormuş.




 Balıkçı kasabasına gelmişken öğle yemeğimizi sahildeki restorantlardan birinde yapıyoruz.
 Şimdi de eski başkent Mdina yani sessiz şehir.
 Şehre girişte hediyelikciler karşılıyor bizi. Mdina Glass mağazası, hepsi el yapımı olan ürünler birbirinden güzel.



 Mdina sokakları


 Her evin farklı bir kapı kulbu var.
 Malta nın en yüksek noktasındayız.
 Bu noktadan Malta 'ya bir göz atıp pastaları meşhur olan Fontanella Çay Bahçesinde kısa bir mola veriyoruz.

Türlü türlü pasta arasından portakallı çikolatalı olanı seçtim ama dilim çok büyükü, insan hepsini yiyemiyor.

 Mdina'dan sonra istikamet Dingli Kayalıkları denilen yer. Bize Antalya'daki falezleri andıran kayalıklardan manzara görülmeye değer.


 Yine büyük şehirlerinden olan Sliema'dayız. Tigna Point Alışveriş merkezinin bulunduğu noktadan Valetta manzarası çok güzel. Alışveriş merkezi demişken görmeye değecek bir yer değil ama yakınındaki yeni binalar Malta'nın modern yüzünü gösteriyor. Burada bulunan balkondan manzara çok güzel. Ama adanın heryeri olduğu gibi burası da oldukça rüzgarlı fazlacana kalamıyoruz.


 Gün biterken otele dönüyoruz....

Hiç yorum yok: