
24 Kasım itibarı ile Berlin'deki tüm Noel Pazarları açıldı. Aslında pazardan ziyade panayır demek daha doğru olur sanırım. Çünkü lunapark, şans oyunları, içecek, yiyecek ve ufak tefek hediyelik eşyalar tarzı standlardan oluşuyor bu pazarlar. Biz de bu haftasonu Alexa AVM'nin etrafında kurulan panayıra gittik.
Dila, en sevdiği arabalarla açılışı yaptı. Ardından bu dönen salıncaklara binmek istedi. Çocuklar binmiyor, hem ne kadar yükseğe çıkıyor diyerek ikna ettik.
Çikolata kaplı meyva şişleri hoş görünüyordu. Dev mangallarda pişirilen 1/2 metrelik sosislerin kokusu her tarafa yayılmıştı ama tabii ki domuz etindendi.

Yine Noel panayırlarının klasiklerinden olan Glühwein(çeşitli baharatlarla pişirilen sıcak şarap) standları.
Bizim favorimiz ise karamelize kavrulmuş badem.
Geçen sene çocuklarla birlikte dönme dolaba binme çılgınlığını gerçekleştirmiş ve yükseldikçe rüzgarın etkisi ile hem sallanmaya hem de üşümeye başlamıştık. Bu sene aynı cesareti! gösteremedik.
Fenerlerle süslenmiş bu kısım çok güzeldi.
Maalesef Senamız da ablasını izlemekle yetindi. Onun yaşına uygın bir aktivite yoktu.
Derken çıkışa doğru bulduğumuz bu arabalara bindirdik Senamızı da. O kadar çok sevdi ki; ilk turun sonunda direksiyona sımsıkı sarıldığından indiremedik. Derken ablası ile birlikte bir tur daha attılar.

Noele kadar Pazar günleri mağazalar saat 13:00-18:00 saatleri arasında açık. Biz de Alexa'yı gezdik biraz. Bir arkadaşımızın Alexa'da yeni açmış olduğu (Pilgrim) bijuteri mağazasına da hayırlı olsuna gittik. Aslen Danimarka markası imiş, çok güzel takılar vardı. Eve gelince internetten baktım meğerse İstanbul'da Kanyon'da dabir şubesi varmış bu markanın. Ne varsa Türkiye'de var zaten...



Biz de önce Potsdamer Platz Arkaden'e girdik, burası 3 katlı bir alışveriş merkezi. İçerisi şimdiden Noel için süslenmişti. 





Gösterinin sonunda salonun arkasındaki rulolarda bulunan metrelerce uzunluktaki gramafon kağıtları arka sıralardan bir öndeki sıraya aktarılmak şeklinde seyirciler tarafından sahneye taşındı müzik eşliğinde, resmen bir ara kağıtlar altında kaldık.


Sokaklar şimdiden süslenmeye başlamış.
Bu hafta 'Blue Man Group' a gidiyoruz, umarım gösteri bu adam gibi korkunç değildir.
Berlin Duvarı bir zamanlar buradan da geçiyormuş.

Eve gelince Yeşim Teyzesinin Dila'ya göndediği Tic Tac ile uzun süre oynadık ve çokkkkk sevdik. Yerli imalat olması çok hoşuma gitti, uzun zamandır Türk Malı oyuncak görmeye hasret kalmıştık, eskiden Fatoş oyuncak bebekleri vardı ve o zamanın şartları için epey de kaliteli idiler, o marka da Çin furyasına dayanamayıp tarihe karıştı. Hemen
Yeşimcim tekrardan çok teşekkürler, bak neler yaptık...
Hava yağışlı ve soğuk olunca, Dila da dün aldığımız, yeni icat 

Baktık hamura istediğimiz şekli vermekte zorlanıyoruz merdane ile açalım dedik, Dila da zaten dünden hevesli hamur açmaya. 








