27 Haziran 2008 Cuma

Espiye'de Pide Yenir / Trabzon


Dila, bakkala gitme olayını çok sevdi, tabii hayatında ilk kez bakkala gidiyor. Artık şehirlerde insan korkuyor küçük çocuğu bakkala göndermeye, bir de Berlin'de zaten böyle bir olay yok. Oysa bizim çocukluğumuz ve hatta gençliğimiz bakkala gitmelerle doludur. Herkesin mutlaka çocukluğundaki hatıralarına kazınan bir 'Bakkal Amca'sı vardır. Feneryolu'ndaki evimizde otururken bakkalımız aynı binada idi, Göztepe'ye taşınınca apartmanımızın karşısında bir bakkalımız vardı. 12 yaşındandaydım ve yeni bir bakkala alışmak zor gelmişti ilk alışverişimde...

Dila ise onun tabiri ile 'Bakkalcı Amca'sı ile 4 yaşında tanıştı. İlk başta çekindi ama alışınca, 'Anne, baba, ben bakkalcı amcaya gidiyorum'lar artmaya başladı. Bir de içinden dövme çıkan lolipopları keşfettiki her tarafı dövme oldu.


Bugün de evden çıkmamız öğleni buluyor. Canımız güzel bir pide yemek istiyor, Espiye'ye doğru yola çıkıyoruz. Hedef Park Pide Salonu, hemen Giresun-Trabzon yolu üzerinde. Biz pideleri beklerken Dila parkta oynuyor, Sena Hanım da yanımızda takılıyor.



Pideleri en az görüntüsü kadar lezzetli idi.


Trabzon'a gidelim mi gitmeyelim mi kararsızdık, Murat ve benim oylarımla gitmeye karar verdik.


Trabzon bir kalabalık bir kalabalık, araba parketmeye zor yer bulduk. Neresini gezelim derken çarşısında bulduk kendimizi.Almak istediğimiz minik bakırlardan da aldık en sonunda. Bedesten'i(tarihi küçük bir kapalı çarşı) de görmeden etmedik.

Dönüş yolunda güneşin batışında Giresun Adası(Karadeniz'in tek adası) görülmeye değerdi...

Hiç yorum yok: